Gündem 1 – Son Dakika Gündem Haberleri – Gundem1.com

Türkiye ve Dünyadan Son Dakika Haberleri

Yeryüzü ve Uzay

Seti Nedir?

SETİ NEDİR?
Yukarıdaki açıklamalarımızda, diğer yıldızların çevresinde dolanan gezegen sistemlerinde yaşam bulunması olasılığım tartışmıştık. Bugüne değin o gezegenleri ziyaret edebilecek teknolojiyi geliştiremedik. Bildiğimiz kadarıyla öteki gezegenlerden
yabancılar da ziyaretimize gelemediler. İşte bu nedenlerle oralara uzay gemisi ve akıllı yaratıklar göndermek yerine birtakım mesajları iletmek çok daha pratik olacaktır. Çünkü, oraya mesaj göndermek, roketle ateşlenen uzay gemileri hazırlamak kadar harcama yapmayı gerektirmez. Üstelik kimsenin yaşamı da tehlikeye atılmamış olur. Dahası, yıldız gemilerinin en yakın yıldıza ulaşması yüzlerce hatta binlerce yıl sürecekken mesajların gidişi ışık hızıyla olur. Einstein’in 1905 yılında gösterdiği gibi mümkün olan en yüksek hız, ışığın hızıdır. Onunla mesajların yerine ulaşması yalnızca yılları ya da onyıllan gerektirecektir.
Öyle görülüyor ki, uygarlığımız aracı ne olursa olsun uzak yıldızlara mesaj göndermeye yetecek kadar ilerlemiş durumda değil. Oysa ki, bizim dışımızdaki dünyalarda yaşayan belli zekâ düzeyindeki yabancılar bulunduğunu varsayarsak, onlar bizden daha ileri durumda olabilirler. Öyle bir durumda bizim rolümüz mesaj göndermek yerine, onların göndereceği mesajları saptamaya çalışmak şeklinde olacaktır.
Burada soru; “O mesajlar hangi şekilde bizlere ulaşacaktır?” şeklinde sorulabilir. Mesajlar olasılıkla etkisi azalmış kozmik ışınım biçiminde olmayacaktır. Çünkü, bu ışınım dalgalan savurganca çok enerjili olup eğimli yollan izler. Ve bu nedenle çıkış kaynağını göstermeyecek şekilde çevreye dağılmış ve çarpıtılmış durumda olurlar. Nötrinolar ve gravitonların saptanması pek güçtür. Bu durumda geriye fotonlar kalır.
İş fotonlara kaldığında, başlangıçta görünen ışık demetlerini unutmamız gerekir. Çünkü, gökyüzünde parıldayan onca yıldızın ışığı arasında ayırt edilmeleri olanaksız gibidir. Bu durumda geriye yalnızca mesajların mikrodalga ışınımı ile gönderilmesi olasılığı kalır.
Dünyadışı Ortamlarda Akıl Düzeyini Araştırma anlamına gelen İngilizce ibarenin kısaltması olan SETİ projesi, işte bu nedenlerle atarca yıldızların nabız atışı gibi düzenli ya da burgaçlar halindeki bulutlarınki gibi kesinlikle çok düzensiz olanların dışındaki mikrodalga ışınımının gökyüzünde dikkatle incelenmesi etkinliği demek olacaktır. Zira, bu tür ışınım dünyadışı akıl düzeyim gösteremezler. Şu halde bizler bu konuda düzensiz ama açık seçik şekilde keyfi bir düzensizlik içinde bulunmayan sinyallere gereksiniyoruz.
Bu türden araştırmalar 1960’lı yıllardan beri kısa ve sınırlı sürelerde olsalar da yapılmış ama hiçbirinde bir mesaj saptanamamıştır. Aslında gereksinilen, duyarlı ve geniş ölçekli bir saptama sistemi ile tüm gökyüzünü ayrıntılı olarak belli sürelerle araştırmaktır. Ne yazıktır ki bu etkinlik büyük harcamalara ve emek kullanımına mal olacaktır. Savaşlara hazırlanmak ve savaşmak için her yıl trilyonlarca dolar harcayan insanlık, SETİ gibi bir projenin gerçekleştirilmesi için para harcamaya istekli değildir. Bu konuda genel kanı, projenin başarılı olamayacağı ve harcanan paramn havaya savrulacağı şeklindedir. Pek ilkel şekilde yapılmış filmleri görmüş olanlar arasında, eğer biz yabancı dünyalıların ilgisini çekersek onları yeryüzüne gelmek ve bizlerin olanaklarım ele geçirmek üzere yüreklendirmiş oluruz şeklinde bir kuşku da bulunmaktadır. (Sanki yabancılar, bizim kendi kendimize verdiğimiz zarardan daha fazlasını yapabilirlermiş gibi?…)
Gerçekte SETİ projesi ile hiçbir yabancı mesajı alamasak bile, bu işlem gene de yararlı olduğunu kanıtlayabilir: Birincil olarak, böyle mesajları almak üzere bir araya getirilecek aygıtlar kuşkusuz radyo gökbilimi tekniğimizi geliştirecektir.
İkincil olarak, gökyüzünü dikkatle incelerken elimizde yeni teknik ve özverili araştırma yapma olanağı bulunmadan saptayamayacağımız birçok yeni gök cismim keşfedebiliriz. Sözgelişi, atarca yıldızlar onları özellikle arayan bir kişi olduğu için bulunmamıştır. Keşif, bilimsel bir araştırmamn yan ürünü olarak beklenmedik şekilde yapılmıştır.
Üçüncül olarak, gökyüzünden bir tür mesaj alsak ama ne olduğunu çıkaramasak bile (yabana varlıkların aklını okuyamayacağımız için bu durum pek olasıdır), bizden çok daha ileri tekniği geliştirmiş böyle yabancı ama zeki canlıların kendi kendilerini yıkıma uğratmadan bu işi nasıl başardığına tamk oluruz.
Dördüncül olarak, eğer o yabancılar bizim kendilerim anlamamızla ilgili iseler ve mesajlarım anlamamıza yeterli olacak kadar açık seçik iletirlerse, sonuçta bizim bilgilerimizi artırmamıza ve belirli zamanda belirli ilerlemeleri sağlamamıza da yardımcı olabilirler.