Gündem 1 – Son Dakika Gündem Haberleri – Gundem1.com

Türkiye ve Dünyadan Son Dakika Haberleri

Yeryüzü ve Uzay

Gerçekte Yıldızlar Ne Kadar Uzaktadır?

GERÇEKTE YILDIZLAR NE KADAR UZAKTADIR?
Sirius’un uzaklığını gökbilimci Halley’in tahmin edebilmesi, yıldızın güneş kadar parlak oluşuna bağlıydı. Bu da doğruluğu kolayca tartışılabilir bir tahmin oluyordu. Gerçekte Sirius güneşimizden daha sönük ya da daha parlak bile olabilir. Bu yüzden bir yıldızın uzaklığım söyleyebilmek üzere daha dolaysız yollar bulmalıyız. Şu halde düşünelim.
Yeryüzünden Mars’ın uzaklığı 1672 yılında oldukça duyarlı bir şeklide gezegene Paris kentinden ve Güney Amerika’daki Fransız Guyanası’ndan gözlem yapılarak ve ıraklık açısı bulunarak tahmin edilmişti. Oysa ki, en yakın yıldızlar bile Mars’ın uzaklığının en azından yüz binlerce katı bir uzaklıkta olmalıdır. Bunun anlamı, en yakın yıldızın ıraklık açısının yüzbinlerce kez küçük olması demektir. Dünyamızda farklı yarıkürelerden bakılsa bile, Mars’ın ıraklık açısını ölçmek güç bir iştir. Bu durumda bir yıldızın ıraklık açısının ölçülmesinin olanaksızlığı ortaya çıkar.
Ancak bu sorunun çözümü için bir yol bulunmaktadır. Yeryüzü güneşin çevresinde döner ve altı ayda bir yörüngesinin bir ucundan karşı ucuna geçer ki, bu uzaklık yaklaşık 300.000 kilometre ya da dünyanın genişliğinin 23.500 katıdır. Aynı yerden bir yıldıza 1 ocak ve sonra 1 temmuz günlerinde bakılsa, ıraklık açısı yalnızca dünyanın karşıt yanlarından bakılmış, gibi bulunanın 23.500 katı fazla olur.
Bu koşullar altında bile bir yıldızın ıraklık açısı pek küçük ve hatta Cassini tarafından saptanan Mars’ın ıraklık açısından çok daha küçük olacaktır. Aslında Copernicus ilk kez kuramım ileri sürdüğünde bazı gökbilimciler yıldızların hiçbir ıraklık açısı ortaya koymadığını ve bu yüzden yeryüzünün yerini hiç değiştirmediği ama yerinde sabit kaldığını belirttiler. Copernicus bu türden karşı çıkışları çok doğru bir şekilde yanıtladı: Yıldızların bir ıraklık açısının gerçekten bulunduğunu ama onların uzaklıkları çok fazla olduğu için ıraklık açısının pek minik kaldığını ve ölçülemeyeceğini söyledi. Teleskop olmadan durum gerçekten böyleydi.
Şimdi de, eğer yıldızlar değişen ve çok büyük uzaklıklarda iseler, ilkesel olarak ıraklık açıları saptanabilir. Ve 1800’lü yıllara gelindiğinde teleskop denilen aygıt bu işlevi yapacak kadar geliştirilmişti.
1830’larda Alman gökbilimcisi Friedrich Wilhelm Bessel (1784-1846) o güne dek yapılmışların en iyisi olan teleskobunu oldukça sönük görünüşteki 61 kuğu adlı yıldıza çevirdi. Bu yıldız sönük olmasına karşın, o sırada bilinen en geniş kendine özel devinimleri bulunan bir gök cismi idi. Bu da Bessel’in doğru bir tahmin yapmasına ve yıldızın oldukça yakınımızda bulunduğunu düşünmesine yol açtı. Sonunda Bessel 1838 yılında bu yıldızın
minik ıraklık açısını saptadı ve 61 kuğunun uzaklığını açıkladı. Tahmini gerçek değerden uzaktı ama gene de bir ilk girişim olarak çok iyiydi. 61 Kuğu yıldızı yeryüzünden 105 trilyon kilometre uzaklıktaydı.
Aradan kısa süre geçtikten sonra iki gökbilimci bir yıldızın daha ıraklık açışım saptadılar. Ancak bu bir rastlantı değildi. Teleskoplar gelişiyor ve hatta bilim adamlarının davranışları değişiyor; bunların sonucu onlar aşağı yukarı aym sonuçlan elde ediyorlardı.
Bessel’in açıklamasından iki ay sonra İngiliz gökbilimcisi Thomas Henderson (1798-1844) parlak bir yıldız olan Alfa Erboğa’nın 42 trilyon kilometre uzaklıkta olduğunu açıkladı. Aslında Henderson bu çalışmayı Bessel’den önce yapmıştı. Oysa, çalışma sonuçlarını ilk kez Bessel yazılı olarak açıklamıştı. Ve ilk seferinde yazılı açıklama yapan bilim adamı onuru kazamyordu.
Kısa süre sonra AlmanRus gökbilimcisi Friedrich G.W. von Struve (1793-1864) parlak bir yıldız olan Vega’nun bugün de kullanılan 255 trilyon kilometre uzaklığım açıkladı.
Bu arada dünyaya en yakın yıldızın Alfa Erboğa olduğu anlaşılmıştı.
Sirius yıldızına gelince, onun uzaklığının 82 trilyon kilometre olduğu ortaya çıkarken bu sayının Halley tarafından yapılan tahminin dört katım aştığı anlaşılmaktaydı. Halley’in yanılmış olmasının nedeni, Sirius’u güneş kadar parlak bir yıldız varsayması ve bunda yanılmış olmasıydı. Gerçekte Sirius güneşin 16 katı daha fazla parlaklıktadır.
Saydığımız yıldızların hepsi yeryüzüne oldukça yakındırlar. Aslında yıldızların büyük çoğunluğu bizden o denli uzaktadır ki, en iyi aygıtlarla bile ıraklık açılarım ölçemeyiz.