Gündem 1 – Son Dakika Gündem Haberleri – Gundem1.com

Türkiye ve Dünyadan Son Dakika Haberleri

Dini Bilgiler

Rızkını Dert Etme (Yirmi Birinci Sohbet)

YİRMİ BİRİNCİ SOHBET

Abdülkâdir Geylânî (r.a.) 15 Zilkade 545 tarihinde Salı günü akşamı medresede şöyle sohbet etti:
rv ünya ahiretin perdesidir. Ahiret, dünya ve i/ ahiretin Rabbi’nin perdesidir. Bütün yaratılanlar, Yaratan’ın perdesidir. Sen her neyin yanında durursan o bir perdedir. İnsanlara, dünyaya ve Allah’ın dışındaki hiçbir şeye dönüp bakma ki sır ayaklarınla ve Allah’ın dışındaki şeylerden sağlam bir şekilde el etek çekerek, herşeyden soyutlanarak, Ondan yardım dileyerek ve Onun ezelî ilmine ve yazgısına bakarak Allah’ın kapısına ulaşabilesin. Kalbinin ve sırrının vuslatı gerçekleşip de Allah’ın huzuruna girince, Allah seni kendine yaklaştınp yeniden hayat vererek seni kalpler üzerinde görevli ve yetkili kılınca ve seni kalplerin doktoru yapınca dünyaya ve insanlara dönebilirsin, işte o zaman insanlara yönelmen onlar hakkında bir rahmet olur, ellerinden dünya malını alıp fakirlere vermen ve dünyadaki kısmetini tamamlaman bir ibadet ve kurtuluş olur. Kim dünya malım böyle alırsa zarar etmez, aksine dünyadan kurtulur ve kısmeti, bulanıklığın kötü kokusundan annır. Veliliğin, velilerin yüzünde bir işareti vardır ve onu feraset sahipleri tanır. Veliliği dil değil, işaretler söyler. Kim kurtuluş istiyorsa canını ve malını Allah’a adasın ve kılın, hamurdan ve sütten çıktığı gibi, kalbiyle insanlardan ve dünyadan çıksın. Ahiret hakkında, Allah’ın dışındaki herşey hakkında da bu böyledir. İşte o zaman Allah her hak sahibine hakkını verir. Sen Allah’ın kapısında durarak dünya ve ahiretten olan kısmetlerini yersin, sen otururken onlar, senin önünde ayakta dururlar. Dünyadaki kısmetini o oturup sen ayakta dururken yeme, aksine hükümdarın kapısında otururken, dünya da ayakta iken ye. Dünya ayakta, başında tabaklar Allah’ın huzurunda oturanlara hizmet eder, kendi kapısında bekleyenleri ise alçaltır. Dünyadan, Allah’ın sana verdiği zenginlik ve izzet ile ye.
Allah dostlan dünyada iflas etmeye razı olmuşlar, ahiret yerine de Allah’ın, kendilerini zatına yaklaştırmasına razı olmuşlardır. Allah’tan zatı dışında hiçbir şey istemezler. Bilirler ki dünya taksim edilmiştir. Bundan dolayı onun peşinde koşmayı ve onun için çalışmayı bırakırlar. Allah’ın zatından başka hiçbir şey istemezler. Cennete girdiklerinde Onun cemalini görünceye kadar gözlerini açmazlar. Tecridi ve tefrîdi sev. Kal bi insanlardan ve sebeplerden arınmış olmayanlar, peygamberlerin, sıddıkların ve sâlih kimselerin yoluna giremezler ki az dünya malına kanaat edip çok malı kaderin eline teslim etsinler. Çok mal peşinde koşmaya kalkışma ki helak olursun. Sen istemeden Allah’tan çok mal sana gelecek olursa korunmuş olursun.
Haşan Basrî (r.a.) şöyle derdi: “İnsanlara bilginle ve sözünle öğüt ver”.
Ey öğüt verici! Sırrının safâsıyla ve kalbinin takvasıyla insanlara öğüt ver. İçin çirkin iken dışını güzelleştirmekle öğüt verme. Allah, müminleri yaratmadan önce onlann kalplerine imanı yazmıştır. Bu yazgıdır. Ancak yazgının yanında durup ona güvenmek doğru olmaz. Aksine çalışmak, işe girişmek ve elinden geleni yapmak gerekir. İmanı elde etmeye çalışır. Hakk’ın esintilerine karşı kendini hazırlar ve daima kapısında durur. Dolayısıyla kalplerimiz iman kazanmak için çalışır. Umulur ki Allah uğraşmadan, yorulmadan imanı bize bağışlar. Utanmıyor musunuz? Allah kendisini kendine lâyık sıfatlarla niteliyor. Siz ise o sıfatları yorumlayıp değiştiriyorsunuz. Sizden önceki sahabe ve tabiine caiz olan şeyler, size de câizdir anlamına gelmez. Rabbimiz, buyurduğu gibi, herhangi bir şeye benzemeksizin, sıfatları inkâr edilmeksizin ve herhangi bir cisme benzetilmeksizin arşın üzerindedir.
Allahım! Bizi rızıklandır, bizlere başarı ver ve bizi bidattan uzak tut. Bize dünyada ve ahirette güzellik ver ve bizi cehennem azabından koru.