Gündem 1 – Son Dakika Gündem Haberleri – Gundem1.com

Türkiye ve Dünyadan Son Dakika Haberleri

Yeryüzü ve Uzay

Güneş Hangi Maddelerden Oluşmuştur?

GÜNEŞ HANGİ MADDELERDEN OLUŞMUŞTUR?
Şu anda sorabiliriz: Güneş hangi kimyasal maddelerin birleşmesiyle meydana gelmiştir? Başlangıçta bu yanıtlandırılması olanaksız bir soruymuş gibi görünüyordu. Kimyasal analiz yapmak üzere güneşten madde örneklerini nasıl alabilirdik?
1835 yılında Fransız filozofu Auguste Comte (1798-1857) insanlar için sonsuza dek ulaşılmaz bilgilere bir örnek ararken, insamn kesinlikle yıldızların kimyasal bileşimini öğrenemeyeceğini ileri sürdü. Ünlü düşünür elli dokuz yaşında öldü. Eğer dört yıl daha yaşamış olsaydı, kesinlikle öğrenilmeyecek dediği şeyin saptanışım, hiç değilse başlangıç aşamasında görmüş olacaktı.
Yanıt, Kirchhoffun elementler ısıtıldığında kendine özgü parlak ışıklı çizgilerden oluşan bir tayl’ verdiğine ya da ışığı emdiklerinde tayfın içinde koyu renkli çizgiler oluşturduğuna ilişkin keşfinde yatıyordu. Böylece, güneşin kızgın sıcaklıktaki yüzü çevreye her türlü ışığı yaymakta ve yeryüzüne dokunulmadan ulaşan bu ışık kesiksiz bir tayfı oluşturmaktadır. Oysa ki, güneş ışığı güneşin yüzeyi kadar sıcak olmayan alçak atmosferinin arasından geçer. Bu atmosfer güneş ışığının bir bölümünü emer ve Fraunhofer’in keşfettiği gibi, tayfta koyu renkli çizgiler oluşturur. İşte bu koyu renkli çizgilerin yerinden güneşin atmosferinde bulunan elementelerin doğası kararlaştırılabilir.
İsveçli fizikçi Anders Jöns Angström (1814-1874) ilk kez bu durumu araştırdı. 1862 yılında güneş ışığının tayfındaki bazı koyu renkli çizgilerin aynen ışık hidrojen gazımn arasından geçtiğinde oluşacak koyu renkli tayf çizgilerine uyduğunu gösterdi. Bu buluşun sonucu güneşte hidrojen bulunduğu anlamına geliyordu.
Daha soma öteki gökbilimciler güneşin kimyasal bileşimi hakkında ek bilgileri öğrenmek üzere, güneşin ışık tayfını incelemeyi sürdürdüler. Şu anda bilinenlere göre, güneşin kütlesinin yaklaşık dörtte üçü en basit element olan hidrojenden meydana gelmekte ve geri kalan kütlenin büyük bölümünü ikinci basit element olan helyum oluşturmaktadır. Hidrojen ve helyum birlikte güneşin kütlesinin aşağı yukarı yüzde doksan sekizini meydana getirirler.
Bu iki element, hidrojen ve helyum bir yana bırakılırsa; güneşteki her 10.000 atomun 4.300’ü oksijen; 3.000’i karbon; 950’si neon; 630’u azot; 230’u magnezyum; 52’si demir ve 35’i silisyumdur. Geri kalan seksen küsur atom güneşte var olan öbür elementlerin minik izlerini meydana getirir. Bu buluşlar,
Aristo’nun gök cisimlerinin tümüyle yeryüzündeki maddelerden farklı olduğu yolundaki düşüncelerine zıttı. Günümüzde bildiğimiz her şeyin dünyayı oluşturan atomlardan (ya da atomaltı parçacıklardan) meydana gelmiş
olduğu pek açık seçik biçimde görülmektedir.